Son Oyun
Amacımız .fb2 formatında bir kitap okumanıza yardımcı olmaktır. Böylece Son Oyun kitabını kolayca açabilir ve Ahmet Altan ile diğer birçok kitabı okuyabilirsiniz. Bu biçim, Son Oyun dahil olmak üzere elektronik kitap okumak için bir yazılım üreticisi olan birçok yayıncı tarafından yaygın olarak desteklenmektedir. Kitapları FictionBook formatında saklamanın destekçilerinin temel amacı, bir FictionBook format dosyasını {{title} da bulabileceğiniz diğer popüler formatlara kolayca (otomatik olarak dahil) dönüştürme yeteneğiyle Son Oyun kitabının yapısını açıkça saklamaktır. } Web sitemizde. İşleme sırasındaki bu depolama, kitapları başka bir biçimde depolamaktan çok daha az zaman ve çaba gerektirir. En önemlisi, FictionBook formatı Son Oyun gibi kurgu için uygundur. Bu biçim, e-kitapların ve "okuyucuların" artan popülaritesi ile birlikte popülerlik kazanmaktadır. Bu nedenle, Son Oyun kitabını bu biçimde indirmenizi öneririz. Dahası, neredeyse her cihazda açabilirsiniz. Bu biçim sayesinde Son Oyun kitabı, hareket halindeyken veya canlı bir kitap alamayacağınız veya bir dizüstü bilgisayarda açamayacağınız alışılmadık bir yerde okumak için çok uygun olan tabletinizin veya akıllı telefonunuzun ekran boyutuna otomatik olarak ayarlanır.
Yazar | Ahmet Altan |
---|---|
Yayın Evi | Everest Yayınları |
Dil | Türkçe |
Outlook Verlag Komisyon H. G. Wells Jules Verne Independently published Türkçe Fransızca Salzwasser-Verlag GmbH Kolektif Almanca G.A. Henty F Scott Fitzgerald Independently Published; Illustrated basım HACHETTE LIVRE-BNF İngilizce İspanyolca Leopold Classic Library İtalyanca
indir okumak internet üzerinden
Yazar | Ahmet Altan |
---|---|
İsbn 10 | 6051416420 |
İsbn 13 | 978-6051416427 |
Sayfa sayısı | 416 sayfa |
Yayın Evi | Everest Yayınları |
Dil | Türkçe |
Boyutlar ve boyutlar | 13,8 x 3,2 x 19,5 cm |
tarafından gönderildi Son Oyun | 2 Nisan 2013 |
Daha orada, o anda onun en tehlikeli yanının, istediği anda şefkat uyandırabilmesi olduğunu anlamıştım. Tanrı, hep aynı emri verdi, "Şehvetten sakının," bu emre uyamadık, çelişkilerden hoşlanan Tanrı kendi emriyle bile çatışacak kadar güçlü bir şehvet duygusu vermişti hepimize, bu zavallı kullarından o görkemli yaratıcılığının ürünü olan şehvetle dövüşmesini istemişti, kim Tanrı'nın yarattıklarıyla baş edebilir ki, hiçbirimiz edemedik, en masumlarımız bile rüyalarında günaha bulaştı, emre uyamadık ama şehvete karşı dikkatli olmayı, şehvetle boğuşmayı, onu bastırmak için uğraşmayı, ondan kaçmaya çalışmayı öğrendik, yenilsek de zayıf bir kalkanımız, ince bir zırhımız oldu. Şefkat öyle değildi. Tanrı şehvetin yolunu kapatırken şefkatin yolunu sonuna kadar açmıştı, kimse şefkatin yolunda yürürken tedirgin olmaz, kuşku duymaz, kaçması gerektiğini düşünmezdi. Yüzündeki gizli gülümsemesinden anlaşıldığı gibi o bunu içgüdüleriyle sezmiş, Tanrı'nın yasakladığı topraklara girmek için tanrı'nın şefkatini bir "Truva atı" gibi kullanmayı öğrenmişti, her erkek kapılarını açıp o atı gönül rahatlığıyla içeri alıyordu. Tanrı'nın söylemeye vakit bulamadığını söylemek bana düşecekti, "Güzel kadınların uyandırdığı şefkatten korkun."