Immanuel Wallerstein Modern Dünya Sistemi- 3 internet üzerinden ibook

Bilgilerimizi temel dogrular halini alan kavramlar çevresinde düzenleriz. Sanayinin yükselisi ve burjuvazinin ya da orta siniflarin dogusu bu tür kavramlardandir. Bunlar bize modern dünyayi açiklamak üzere on dokuzuncu yüzyil tarih yazini ve toplum bilimi tarafindan miras birakilmistir. Egemen olan görüs on sekizinci yüzyilin sonunda ve on dokuzuncu yüzyilin basinda nitel bir tarihsel degisikligin oldugudur. Bu hem Büyük Britanya'daki‚ "ilk" sanayi devriminin hem de Fransa'daki "örnek" burjuva devriminin gerçeklestigi bir devrimler çagiydi. Tabii ki bu konudaki görüs birligine karsi çikanlar da olmustur. Ayrintilar konusunda sürekli bir tartismanin oldugu da kesindir. Ancak bu iki devrimin imgesi hem halk kültüründe hem de bilimsel düsüncede derin kök salmis gözükmektedir. Aslina bakilirsa bu kavramlar modern tarihsel gerçekligin puslu ve girdapli sularinda yolumuzu bulmamizi saglayan kutup yildizlaridir. Gerçekte, daha sonra gösterecegim gibi, bu iki kutup yildizi tekdir. "Devrim" terimi bizim için ani, köklü ve kapsamli bir degisiklik anlamina gelmektedir. "Sanayi devrimi" kavramini kullananlarin çogunun kastettiginin bu olduguna kusku yoktur. Coleman "sanayilesmis toplumu baslatan nispeten ani ve siddetli degisiklikten" söz eder ve Landes de "tekerlegin icadindan bu yana tarihle olan en büyük kirilma noktasi"na isaret eder. Hobsbawm da benzer sekilde su görüste israr eder: "Eger yaklasik 1780'lerde gerçeklesen ani, nitel ve köklü dönüsüm bir devrim degilse o zaman sözcügün sagduyuda hiçbir anlami yoktur."