Kılıç Yarası Gibi
Amacımız .fb2 formatında bir kitap okumanıza yardımcı olmaktır. Böylece Kılıç Yarası Gibi kitabını kolayca açabilir ve Ahmet Altan ile diğer birçok kitabı okuyabilirsiniz. Bu biçim, Kılıç Yarası Gibi dahil olmak üzere elektronik kitap okumak için bir yazılım üreticisi olan birçok yayıncı tarafından yaygın olarak desteklenmektedir. Kitapları FictionBook formatında saklamanın destekçilerinin temel amacı, bir FictionBook format dosyasını {{title} da bulabileceğiniz diğer popüler formatlara kolayca (otomatik olarak dahil) dönüştürme yeteneğiyle Kılıç Yarası Gibi kitabının yapısını açıkça saklamaktır. } Web sitemizde. İşleme sırasındaki bu depolama, kitapları başka bir biçimde depolamaktan çok daha az zaman ve çaba gerektirir. En önemlisi, FictionBook formatı Kılıç Yarası Gibi gibi kurgu için uygundur. Bu biçim, e-kitapların ve "okuyucuların" artan popülaritesi ile birlikte popülerlik kazanmaktadır. Bu nedenle, Kılıç Yarası Gibi kitabını bu biçimde indirmenizi öneririz. Dahası, neredeyse her cihazda açabilirsiniz. Bu biçim sayesinde Kılıç Yarası Gibi kitabı, hareket halindeyken veya canlı bir kitap alamayacağınız veya bir dizüstü bilgisayarda açamayacağınız alışılmadık bir yerde okumak için çok uygun olan tabletinizin veya akıllı telefonunuzun ekran boyutuna otomatik olarak ayarlanır.
Yazar | Ahmet Altan |
---|---|
Yayın Evi | Everest Yayınları; 3. baskı |
Dil | Türkçe |
G.A. Henty Outlook Verlag İngilizce HACHETTE LIVRE-BNF İtalyanca Salzwasser-Verlag GmbH Fransızca Almanca Independently published Türkçe Kolektif İspanyolca Jules Verne F Scott Fitzgerald H. G. Wells Independently Published; Illustrated basım Leopold Classic Library Komisyon
indir okumak internet üzerinden
Yazar | Ahmet Altan |
---|---|
İsbn 10 | 6051416188 |
İsbn 13 | 978-6051416182 |
Sayfa sayısı | 352 sayfa |
Yayın Evi | Everest Yayınları; 3. baskı |
Dil | Türkçe |
Boyutlar ve boyutlar | 13,7 x 2,7 x 19,5 cm |
tarafından gönderildi Kılıç Yarası Gibi | 1 Mart 2013 |
Ne gariptir ki, imparatorluğun çöküşünün ilk izlerini görmesi, ihtiyarlığı andırır endişeli bir sıkıntıyı ilk hissedişi de Sultan'ın dönüşüne rast geliyordu, belki de eski karısı geri gelmese imparatorluğun çöküntüsünü bu kadar çabuk görmeyecekti. Sabaha kadar, uzun gecelik entarisiyle konağın içinde dolaşmış, biraz serinleyebilmek için bahçeye çıkmış ve acının da çeşit çeşit olduğunu keşfetmişti; terk edilmekle özlemek başka başka acılar yaratıyordu. Kaybetmenin acısıyla kavuşamamanın acısı birbirine benzemiyordu; karısı kendisini terk ettiğinde onu bir daha göremeyecek olmanın kederine, kırılan gururunun ve kendisini alaycı bakışlarla süzen gözlerin yarattığı aşağılanmışlık duygusu da karışmıştı. Şimdi özlerken ise ıstırap çırılçıplak ve katışıksızdı, bu nedenle de daha sarsıcı; tek tesellisi bunun ilk acı kadar uzun sürmeyeceğini bilmekti. "Eğer seversen, hissediyorsun," demişti Osman'a, bunu öyle bir söylemişti ki, Osman anlamıştı ne demek istediğini; gerçek bir sevginin hiç bitmediğini, hiç ölmediğini, azalsa da hiç yok olmadığını Osman bu tuhaf, bu manasız cümleden öğrenmişti. Aynı acıyı babasından bir miras gibi tevarüs eden Hikmet Bey ise, ölmeden önce, hatıratına, biraz da edip arkadaşlarının etkisiyle daha edebi yazmıştı bu konudaki duygusunu: "Hakiki aşk kılıç yarası gibidir, yara kapansa da izi mutlaka kalır."