Fırtınayı Kucaklamak
Amacımız .fb2 formatında bir kitap okumanıza yardımcı olmaktır. Böylece Fırtınayı Kucaklamak kitabını kolayca açabilir ve Mustafa Kutlu ile diğer birçok kitabı okuyabilirsiniz. Bu biçim, Fırtınayı Kucaklamak dahil olmak üzere elektronik kitap okumak için bir yazılım üreticisi olan birçok yayıncı tarafından yaygın olarak desteklenmektedir. Kitapları FictionBook formatında saklamanın destekçilerinin temel amacı, bir FictionBook format dosyasını {{title} da bulabileceğiniz diğer popüler formatlara kolayca (otomatik olarak dahil) dönüştürme yeteneğiyle Fırtınayı Kucaklamak kitabının yapısını açıkça saklamaktır. } Web sitemizde. İşleme sırasındaki bu depolama, kitapları başka bir biçimde depolamaktan çok daha az zaman ve çaba gerektirir. En önemlisi, FictionBook formatı Fırtınayı Kucaklamak gibi kurgu için uygundur. Bu biçim, e-kitapların ve "okuyucuların" artan popülaritesi ile birlikte popülerlik kazanmaktadır. Bu nedenle, Fırtınayı Kucaklamak kitabını bu biçimde indirmenizi öneririz. Dahası, neredeyse her cihazda açabilirsiniz. Bu biçim sayesinde Fırtınayı Kucaklamak kitabı, hareket halindeyken veya canlı bir kitap alamayacağınız veya bir dizüstü bilgisayarda açamayacağınız alışılmadık bir yerde okumak için çok uygun olan tabletinizin veya akıllı telefonunuzun ekran boyutuna otomatik olarak ayarlanır.
Yazar | Mustafa Kutlu |
---|---|
Yayın Evi | Dergah Yayınları; 1. baskı |
Dil | Türkçe |
Salzwasser-Verlag GmbH H. G. Wells İspanyolca Almanca G.A. Henty Outlook Verlag Independently published Kolektif İngilizce F Scott Fitzgerald İtalyanca Fransızca Türkçe Leopold Classic Library HACHETTE LIVRE-BNF Komisyon Independently Published; Illustrated basım Jules Verne
indir okumak internet üzerinden
Yazar | Mustafa Kutlu |
---|---|
İsbn 10 | 975995947X |
İsbn 13 | 978-9759959470 |
Sayfa sayısı | 144 sayfa |
Yayın Evi | Dergah Yayınları; 1. baskı |
Dil | Türkçe |
tarafından gönderildi Fırtınayı Kucaklamak | 27 Şubat 2019 |
"Gidiyorlar, ağıt yakalım arkalarından. Çünkü gitmek var, dönmek yok. Bağırlarına basmışlar çocuklarını ve dişlerini sıka-rak. Yağmura, kara, dipçiklere ve saat kulelerine aldırmayarak. Tel örgüleri yarıp duvara tırmana-rak. Bozbulanık, coşkun bir nehrin kederli köpüğü gibi. Aniden havalanan sığırcık sürüsü gibi. O kadar kalabalık ve kocamanlar ki kimse görmüyor onları. Bakıyorlar ama görmüyorlar. Ne televizyonlar ne uydular ne çocuk mamaları ne don ne gömlek. Onlar o çocuğun peşindeler, hani güzel fotoğraf. Denizin kustuğu cesetler ve defileler. Akıl yetirmeyin buna. Aklınıza tüküreyim nerde aklınız? Aklınız yok. Zaten siz de yoksunuz, ama paranız varmış. Görmeye geldik. O çocuğu oraya gömmeye geldik. Diyeceğimizi dedik, bizi uğraştırmayın. Korku dağları bekliyor galiba, korkudan kurtulmak için, savaş kartalları sürekli o korkuyu bombalıyor. Ya gelirlerse diye gördüğünüz karabasanlar. Ve rüyalarınızı delik deşik eden tornavidalar. Onlar, o sırtında kırbaç şaklattığınız köleler, o kan, o asırlarca içtiğiniz kan. Boğulacağız, durdurun şu koşuyu. Durdurun yoksa dengemiz bozulacak, bir karadelik bizi yutacak. Boşuna, zulmün abad olduğu nerde görülmüş? O koşu sonsuzluğa yönelmiş, bir gün yakanıza yapışacak. Fırtınayı kucaklayacak. Uzaklardan, dağlardan, vadilerden gelen sesi dinleyin. Dinleyin yankısı her yanı tutmuş. Yaklaşıyor fukaranın ve onurun marşı. Bombalara karşı durmaya geldik. Zincirleri hepten kırmaya geldik. O yüzsüz yüzünüzü görmeye geldik. Asırların hesabını sormaya geldik, Sormaya geldik!"